Haksız Rekabet Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Haksız rekabet, ticaret hayatında dürüstlük ve adalet ilkelerine aykırı şekilde yapılan ticari faaliyetleri ifade eder. Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 55. maddesinde düzenlenen haksız rekabet hükümleri, iş dünyasında taraflar arasında adil olmayan rekabet uygulamalarını engellemeyi hedefler. Haksız rekabet davalarında mahkemelerin görev ve yetki alanı, bu tür davaların hukuki süreçlerinin doğru bir şekilde işlemesi açısından oldukça önemlidir. Bu makalede, haksız rekabet davalarında görevli ve yetkili mahkeme konusunu ele alacağız.

a) Görevli Mahkeme

Haksız rekabet davalarında görevli mahkemeyi belirlerken, davanın niteliği ve ilgili kanun hükümleri dikkate alınmalıdır.

aa) Asliye Ticaret Mahkemesi

Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 4/I,a maddesi uyarınca, ticari davalarla ilgili tüm hukuk davaları mutlak ticari dava niteliğindedir. Haksız rekabet de TTK kapsamında düzenlendiği için, bu davalar ticari davalar olarak kabul edilir. Ticari nitelikteki bu davalarda, tarafların tacir olup olmamasına veya uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgisi bulunup bulunmamasına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemeleri görevlidir​.

Eğer bir yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmuyorsa, bu durumda dava, asliye hukuk mahkemesinde görülür. Ancak bu tür davalarda da ticari niteliğin korunması gerektiği için, asliye hukuk mahkemesi davayı ticari dava olarak ele alır.

bb) İhtisas Mahkemeleri (Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi)

Fikri ve sınai haklar ile ilgili davalarda, hem ilgili fikri haklara ilişkin özel düzenlemeler hem de haksız rekabet hükümleri bir arada uygulanabilir. Bu gibi durumlarda, dava konusunun niteliğine bağlı olarak, ihtisas mahkemeleri görevli olabilir​. Özellikle tescilli bir marka hakkına dayalı olarak açılan haksız rekabet davalarında, Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri görevli mahkeme olarak belirlenmiştir.

Örneğin, tescilli bir marka hakkına dayalı olarak açılan bir haksız rekabet davasında, ilgili mahkemenin ihtisas mahkemesi olup olmayacağı, tarafların dayandığı talepler dikkate alınarak belirlenir. Eğer taraflardan biri, tescilli bir fikri mülkiyet hakkına dayalı bir talepte bulunuyorsa, ihtisas mahkemesi görevli olacaktır.

cc) İş Mahkemesi

Eğer haksız rekabeti gerçekleştiren kişi, haksız rekabete uğrayan kişinin yanında çalışan bir kişi ise, bu durumda görevli mahkeme iş mahkemesi olacaktır. Yargıtay, bu tür durumlarda, işçinin hizmet sözleşmesine aykırı davranışlarının haksız rekabet oluşturması halinde, hizmet ilişkisi nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözüm yerinin iş mahkemesi olduğunu belirtmiştir​.

b) Yetkili Mahkeme

Haksız rekabet davalarında yetkili mahkeme, haksız rekabetin gerçekleştiği yer veya davalının ikametgâhındaki mahkeme olarak belirlenir. Bu davalar aynı zamanda zararın doğduğu yerde ya da zararın gelme ihtimalinin olduğu yer mahkemesinde de açılabilir​. Örneğin, bir ticari işletmenin zarar gördüğü yerdeki mahkeme, haksız rekabet davasında yetkili olabilir.

Haksız Rekabet Davalarının Önemi

Haksız rekabet, ticaret hayatında adil ve dürüst bir rekabetin sağlanabilmesi için önemlidir. Türk Ticaret Kanunu, bu tür davalarda hem görevli hem de yetkili mahkemeleri belirleyerek, tarafların adil bir şekilde yargılanmalarını sağlar. Haksız rekabet davalarının doğru mahkemede açılması, ticari davaların hızla sonuçlanmasına ve ticari dengenin korunmasına katkı sağlar.

Sonuç

Haksız rekabet davaları, ticaretin adil kurallar çerçevesinde yürütülmesini sağlamak amacıyla büyük önem taşır. Görevli mahkemelerin doğru belirlenmesi, dava sürecinin doğru yürütülmesi açısından hayati öneme sahiptir. Asliye ticaret mahkemeleri, ihtisas mahkemeleri ve iş mahkemeleri, bu tür davalarda görevli mahkemeler arasında yer alabilir. Haksız rekabetten kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için, ticari faaliyetlerin dürüstlük ve adalet ilkelerine uygun şekilde değerlendirilmesi gerekir.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir