Haksız Rekabet: Sözleşmeyi Sona Erdirmeye Yöneltmek (TTK m.55/I, b-4)
Haksız rekabet, ticaretin adil olmayan yöntemlerle yapılmasını engellemek amacıyla düzenlenen bir hukuk alanıdır. Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 55. maddesi, haksız rekabetin tanımını yaparak çeşitli eylemleri bu kapsamda değerlendirir. TTK m.55/I, b-4 maddesi, alıcı veya kredi kullanan kişinin mevcut sözleşmesinden caymasına veya sözleşmeyi sona erdirmesine yönelik telkin ve yönlendirmeleri haksız rekabetin bir biçimi olarak kabul eder.
Sözleşmeleri Sona Erdirmeye Yöneltme
TTK m.55/I, b-4, tüketici kredisi, taksitle satış veya peşin satış sözleşmeleri ile ilgili olarak üçüncü kişilerin, müşteriyi bu sözleşmelerden caymaya ya da feshetmeye yönlendirmesi durumunu düzenler. Bu tür yönlendirmeler, müşterilerin hür iradesini etkileyerek mevcut sözleşmelerini sonlandırmalarını sağlamayı amaçlayan beyan ve davranışları içerir. Yönlendirme sonucunda müşteri, kendisine sunulan farklı bir teklif doğrultusunda mevcut sözleşmesini feshedebilir veya cayma hakkını kullanabilir.
Bu tür eylemler, alıcının ya da kredi kullanan kişinin mevcut sözleşmesinden koparılıp, yeni bir ticari ilişki içine girmesini sağlamayı hedefler. Ancak bu süreçte müşterinin hür iradesinin baskı altına alınarak etkilenmesi, haksız rekabet olarak kabul edilir. Tüketicilerin sözleşmelerini özgür iradeleriyle sona erdirme hakları elbette vardır, ancak bu haklar kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından manipüle edilmemelidir.
Haksız Rekabet Unsurları
TTK m.55/I, b-4 maddesi kapsamında haksız rekabetin oluşabilmesi için bazı unsurların bulunması gerekir. Bu unsurlar şunlardır:
- Geçerli Bir Sözleşmenin Varlığı: Haksız rekabetten bahsedebilmek için öncelikle geçerli bir satış veya tüketici kredisi sözleşmesinin mevcut olması gerekir. Üçüncü kişi, bu sözleşmenin tarafı değildir ve sözleşmenin dışından bir müdahale gerçekleştirir.
- Yönlendirme: Üçüncü kişi, alıcıyı veya kredi alan kişiyi mevcut sözleşmesini sona erdirmeye, yani fesih veya cayma hakkını kullanmaya yönlendirmelidir. Bu yönlendirme, müşteriyle yapılacak yeni bir ticari işlem amacıyla gerçekleştirilir. Yani, müşteriyle bizzat bir sözleşme yapma gayesiyle hareket edilir.
- Sonuç Olarak Sözleşmenin Sona Erdirilmesi: Yönlendirilen müşteri, bu telkin sonucunda mevcut sözleşmesini sona erdirir. Burada fesih veya cayma hakkının kanuni çerçevede kullanılması, fakat yönlendirmenin hür iradeyi etkileyecek bir şekilde yapılmış olması önemlidir. Yani müşteri, normal şartlar altında sona erdirmeyeceği bir sözleşmeyi, bu tür yönlendirme sonucunda sonlandırır.
Hangi Sözleşme Türleri Kapsamda?
TTK m.55/I, b-4 maddesi, peşin satış, taksitle satış ve tüketici kredisi sözleşmeleri gibi belirli türlerdeki sözleşmeleri kapsar. Bu tür sözleşmelerde müşteriye cayma veya fesih hakkı tanınmış olabilir. Ancak üçüncü kişilerin bu hakları kötüye kullanarak, müşteriyi bu sözleşmelerden çıkarmaya yönlendirmesi haksız rekabet olarak kabul edilir. Bu düzenleme, hem tüketicilerin hem de işletmelerin korunmasını amaçlar.
Peşin satış sözleşmeleri, genellikle bedelin tamamının tek seferde ödendiği sözleşmeler olarak tanımlanır. Bu tür sözleşmelerde tarafların borçlarını aynı anda yerine getirmesi beklenir. Ancak, alıcının taksitli satış veya tüketici kredisi sözleşmelerinde olduğu gibi, sözleşmeyi sona erdirme hakkı bulunabilir. Taksitle satış sözleşmeleri ise genellikle ödeme süresinin uzun olduğu ve alıcının malları kısım kısım ödediği sözleşmelerdir. Bu sözleşmelerde, alıcıya belirli durumlarda cayma veya fesih hakkı tanınır. Aynı şekilde, tüketici kredisi sözleşmeleri, kredi alan kişinin kredi şartlarını yerine getirmemesi veya başka bir nedenle sözleşmeden çıkmayı düşünebileceği durumlardır.
Haksız Rekabetin Hukuki Sonuçları
Üçüncü kişilerin, alıcıyı veya kredi alan kişiyi mevcut sözleşmesini sona erdirmeye yönlendirmesi, haksız rekabetin bir şekli olarak kabul edildiğinde, hukuki sonuçlar doğurur. Sözleşmenin haksız bir şekilde sona erdirilmesi durumunda, zarar gören taraf tazminat talebinde bulunabilir. Ayrıca, bu tür yönlendirmeler sonucunda yapılan yeni sözleşmeler de iptal edilebilir.
Haksız rekabet eylemi sonucunda zarar gören işletmeler, bu tür haksız davranışları durdurmak için mahkemeye başvurabilir. Bu durum, işletmeler arasındaki adil rekabet ortamını korumak amacıyla büyük önem taşır.
Cayma ve Fesih Hakları
TTK m.55/I, b-4 maddesi, alıcı veya kredi kullanan kişinin cayma veya fesih hakkını kullanmaya yönlendirilmesini haksız rekabetin bir şekli olarak kabul eder. Burada özellikle tüketici kredisi, peşin satış ve taksitle satış sözleşmeleri dikkate alınır. Cayma hakkı, tüketicinin, kanun veya sözleşme ile belirlenen bir süre içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin sözleşmeden vazgeçme hakkıdır. Fesih hakkı ise, sözleşme taraflarından birinin, belirli koşullarda sözleşmeyi tek taraflı olarak sona erdirebilme yetkisini ifade eder.
Tüketicilerin sözleşme yaparken hür iradelerine saygı duyulmalıdır. Bu sebeple, bir üçüncü kişinin, müşteriyi veya kredi kullanan kişiyi, daha avantajlı gibi görünen başka bir anlaşma yapmaya teşvik etmesi, mevcut sözleşmeyi sona erdirmeye yönlendirmesi haksız rekabet olarak kabul edilir. Örneğin, bir finans kuruluşunun müşterilerine, başka bir bankadan aldıkları kredi borçlarını kapatmayı ve yeni kredi sözleşmesi yapmayı teklif etmesi, bu tür bir haksız rekabet örneği olabilir. Aynı şekilde, emekli maaşı aldığı bankayı değiştirme karşılığında çeşitli promosyonlar sunan kampanyalar da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Yönlendirme ve Haksız Rekabet Arasındaki Farklar
Yönlendirme, müşterilerin veya kredi alan kişilerin sözleşmelerini sona erdirmelerini teşvik eden beyan ve davranışlar ile yapılır. Ancak, bu yönlendirme, müşteriyle bizzat bir sözleşme yapma amacına dayanır. Dolayısıyla, yönlendirme sonucunda müşteri ya da kredi alan kişi, mevcut sözleşmesini haksız bir şekilde sona erdirir ve üçüncü kişiyle yeni bir ticari ilişkiye girer.
Bu tür yönlendirmeler, ticaretin sağlıklı ve adil bir şekilde yürütülmesini engelleyebilir. Özellikle saldırgan satış yöntemleriyle yapılan bu telkinler, hem müşterilerin hür iradesine müdahale eder hem de ticari güveni sarsar. Rekabetin dürüstlük ve adalet kuralları çerçevesinde yapılmasını sağlamak amacıyla, bu tür eylemler haksız rekabet olarak nitelendirilir.
Sonuç
Haksız rekabet, ticaretin dürüst ve adil olmayan yollarla yapılmasını önlemek amacıyla düzenlenmiş bir kavramdır. TTK m.55/I, b-4 maddesi, müşterilerin veya kredi kullanan kişilerin mevcut sözleşmelerinden caymalarına veya bu sözleşmeleri sona erdirmelerine yönelik telkin ve yönlendirmeleri haksız rekabetin bir biçimi olarak tanımlar. Bu tür eylemler, müşterilerin hür iradesini etkileyerek mevcut sözleşmelerini sonlandırmalarını ve müşteri ile bizzat sözleşme yapmayı amaçlar ve ticaretin etik kurallarına aykırıdır.
İşletmelerin, ticari faaliyetlerini yürütürken dürüstlük ve adalet kurallarına uygun hareket etmesi büyük önem taşır. Haksız rekabetin önlenmesi, hem ticari itibarın korunmasına hem de ticaretin sürdürülebilirliğine katkı sağlar. Müşterileri yanıltıcı yönlendirmelerle mevcut sözleşmelerinden koparmak ve yeni sözleşmeler yapmaya zorlamak, ticaretin sağlıklı bir şekilde işlemesini engelleyen bir haksız rekabet biçimidir.