Haksız Rekabet: Tedarik Fiyatının Altında Satış ve TTK m.55/I,a-6 Düzenlemeleri
Haksız rekabet, ticaret hayatında işletmelerin adil olmayan yöntemlerle rakiplerine zarar vermesi ve piyasa dengesini bozmasıdır. Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 55. maddesi, haksız rekabetin çeşitli biçimlerini düzenler ve bu tür uygulamaların önlenmesi amacıyla yasal çerçeveler sunar. TTK m.55/I,a-6’da, tedarik fiyatının altında satış yapmanın belirli durumlarda haksız rekabet teşkil ettiği belirtilmiştir.
Tedarik Fiyatının Altında Satış Yapmak
Tedarik fiyatının altında satış, belirli malların veya hizmetlerin maliyetinin altında fiyatlandırılarak satılması anlamına gelir. Ticaret hayatında genellikle tüketicileri mağazaya çekmek amacıyla kullanılan bu strateji, dikkatli incelenmediğinde tüketicilere yanıltıcı bir izlenim verebilir. Örneğin, bir mağaza, stoklarında çok az bulunan veya hiç bulunmayan bir ürünü tedarik fiyatının altında sunarak reklam yapabilir. Ancak, bu strateji, müşterilerin tüm mağaza ürünlerinde indirim olduğunu düşünmelerine neden olur ve tüketiciler diğer ürünleri de yüksek fiyatlardan satın alabilir.
TTK m.55/I,a-6, tedarik fiyatının altında satış yapmanın bazı durumlarda haksız rekabet olarak kabul edilmesi gerektiğini düzenler. Bu maddeye göre, belirli ürünlerin maliyetin altında satışa sunulması, bu hususun reklamlarda vurgulanması ve böylece müşterilerin yanıltılması haksız rekabet olarak değerlendirilir.
Haksız Rekabetin Şartları
Tedarik fiyatının altında satış yapılmasının haksız rekabet teşkil etmesi için bazı şartların bir arada bulunması gerekmektedir:
- Belirli mallar, ürünler veya hizmetler: Tedarik fiyatının altında satışa sunulan ürünlerin belirli mallar veya hizmetler olması gerekmektedir. Mağazada satılan tüm ürünlerin bu şekilde fiyatlandırılması, haksız rekabetin varlığını ortadan kaldırabilir. Ancak belirli malların fiyatlarının düşürülmesi ve bu durumun müşterilere yanlış bilgi vermesi haksız rekabet oluşturur.
- Birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunma: Haksız rekabetin varlığı için tedarik fiyatının altında satış birden çok kez yapılmalıdır. Tek seferlik düşük fiyat uygulamaları, eski sezon ürünlerin ya da defolu malların satılması gibi durumlar, haksız rekabet kapsamında değerlendirilmez. Kanun koyucu, düşük fiyatlı satışın birden fazla yapılmasını haksız rekabet için zorunlu bir şart olarak belirlemiştir.
- Reklamlarla vurgulama: Tedarik fiyatının altında satış yapıldığının reklamlarda özellikle belirtilmesi gerekmektedir. Eğer reklamlarda bu durum vurgulanmıyorsa, haksız rekabet durumu oluşmaz. Dolayısıyla, müşterilerin bu indirime dikkatini çekmek amacıyla reklam yapılmış olması şarttır.
- Müşterilerin yanıltılması: Haksız rekabetin varlığı için son olarak, müşterilerin yanıltılması gerekmektedir. Tedarik fiyatının altında satış yapan işletme, bu yöntemi kullanarak rakiplerinden daha ucuz ürün sunduğunu iddia eder. Ancak gerçek durumda, mağazadaki diğer ürünlerin fiyatları indirimsizdir. Bu yanıltıcı uygulama, tüketicilerin yanlış kararlar almasına ve mağazadaki diğer ürünleri de ucuza alacaklarını düşünmelerine neden olur.
Tedarik Fiyatının Hesaplanması
Tedarik fiyatının altında satışın haksız rekabet olarak kabul edilip edilmeyeceği, ürünlerin maliyetinin doğru hesaplanmasıyla ilgilidir. Tedarik fiyatı, bir ürünün satıcıya maliyetini ifade eder ve bu maliyetin altında bir fiyatla satış yapılması zarar anlamına gelir. Ancak kanun, bu zarar eden satışların yalnızca bir kez yapılmasının haksız rekabet sayılmadığını belirtir. Ürünlerin düzenli olarak maliyetin altında fiyatlandırılması, müşterilerin yanıltılmasına yol açar.
Tedarik fiyatının belirlenmesinde maliyetin nasıl hesaplanacağı konusu önemli bir sorudur. Bu hesaplamanın uzmanlar tarafından yapılması gerektiği ve mahkemelerin uzman bilirkişiler yardımıyla maliyet hesaplamalarını değerlendireceği belirtilmektedir. Tedarik fiyatı konusunda yanıltmanın varlığını belirlemek için satıcıdan gerçek tedarik fiyatını ispatlaması istenebilir.
Haksız Rekabetin Sonuçları
Tedarik fiyatının altında satış yaparak haksız rekabet yaratılması, ticaret hayatında ciddi sonuçlar doğurur. Bu tür durumlar, hem tüketicilerin yanlış yönlendirilmesine hem de rakip işletmelerin haksız bir şekilde dezavantajlı duruma düşmesine yol açar. Haksız rekabetin engellenmesi için kanun koyucular, işletmelerin bu tür uygulamalardan kaçınmasını teşvik etmektedir. TTK m.55/I,a-6, bu konuda açık hükümler getirerek, haksız rekabeti önlemeyi amaçlar.
Haksız rekabet davalarında, mağdur olan taraf, zararlarının tazmin edilmesini talep edebilir ve yanıltıcı uygulamalar durdurulabilir. Bu tür uygulamaların varlığı, işletmeler arasında güven kaybına ve ticari ilişkilerin bozulmasına yol açar. Aynı zamanda, ticaretin dürüstlük ilkesine aykırı hareket edilmesi, tüketici güvenini zedeler.
Sonuç
Sonuç olarak, haksız rekabet, ticaret hayatında adil rekabeti bozan önemli bir sorundur. Tedarik fiyatının altında satış yapmak, tüketicilerin yanıltılmasına yol açarak haksız rekabetin bir biçimi haline gelir. TTK m.55/I,a-6, bu tür durumları düzenleyerek, işletmelerin bu tür uygulamalardan kaçınmasını sağlar ve ticari dengeyi korur. Ticaretin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için işletmelerin dürüstlük ilkesine uygun hareket etmeleri ve tüketicilere doğru bilgi sunmaları gerekmektedir.