Haksız Rekabet: Üçüncü Kişilere Ait İş Ürününden Yetkisiz Yararlanmak (TTK m.55/I, c-2)
Haksız rekabet, ticari faaliyetlerin dürüstlük ve adalet ilkelerine uygun yürütülmesini sağlamak için oluşturulmuş bir hukuki kavramdır. Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 55. maddesi, haksız rekabetin çeşitli biçimlerini düzenleyerek, iş dünyasında etik dışı rekabeti önlemeyi amaçlar. TTK m.55/I, c-2 maddesi, üçüncü kişilere ait iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmayı haksız rekabetin bir şekli olarak ele alır. Bu madde, rakip işletmelerin birbirlerinin iş ürünlerini haksız şekilde kullanmasını engellemeyi amaçlamaktadır.
TTK m.55/I, c-2 Maddesinin Kapsamı
TTK m.55/I, c-2 maddesi, iş ürününün doğrudan onu meydana getiren kişiden alınmadığı durumlarda geçerlidir. Bu maddeye göre, bir işletme, üçüncü kişilere ait bir iş ürününü, bu ürünün kendisine yetkisiz olarak sağlandığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde kullanıyorsa, bu haksız rekabet olarak kabul edilir.
Örneğin, bir müşteri tarafından yapılan bir çizim, teklif veya hesaplama, yetkisiz bir şekilde başka bir işletmeye sunulduğunda, bu işletmenin iş ürününün yetkisiz olarak sağlandığını bilmesi gerekir. Kanun koyucu, bu tür durumların iş dünyasında etik dışı olduğunu ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, rakip işletmelerin bu bilgileri kullanmasını engellemek istemektedir.
Haksız Yararlanmanın Unsurları
Haksız rekabet fiilinin ortaya çıkabilmesi için bazı unsurların bir arada bulunması gerekmektedir. TTK m.55/I, c-2 kapsamında işlenen haksız rekabetin unsurları şunlardır:
- Üçüncü Kişilere Ait Bir İş Ürünü: İlk olarak, söz konusu iş ürünü, üçüncü bir kişiye ait olmalıdır. Yani, işletme, bu iş ürününü kendisi üretmemiş, bu ürün üçüncü kişiler tarafından oluşturulmuş olmalıdır. Bu iş ürünü, teklifler, çizimler, planlar, projeler, hesaplamalar gibi ticari nitelikteki her türlü doküman olabilir.
- Yetkisiz Olarak Sağlanmış Olma: İş ürünü, yetkisiz bir şekilde kişiye verilmiş olmalıdır. Bu yetkisizlik, ürünü meydana getiren kişinin izni veya bilgisi olmadan üçüncü kişiye ulaşmış olma durumunu ifade eder. Dolayısıyla, iş ürünü sahibinin bilgisi dışında başka bir kişiyle paylaşılması, bu unsuru yerine getirir.
- Bilmesi veya Bilmesi Gerektiği Hâlde Yararlanma: İş ürününün kendisine yetkisiz olarak sağlandığını bilen veya bilmesi gereken kişi, bu ürünü kullanarak ticari kazanç sağlamaya çalışıyorsa, haksız rekabet suçu işlenmiş olur. İşletmenin, ürünün yetkisiz olarak sağlandığını anlaması gereken durumlar, özellikle üründeki telif, gizlilik veya aitlik işaretleri gibi detaylardan anlaşılabilir.
Basiretli Tacir İlkesi ve İş Ürünlerinin Korunması
Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2 maddesi uyarınca, her tacir, ticari faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi davranmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, tacirlerin iş ürünlerini değerlendirirken, kendilerine sunulan ürünlerin kaynağını ve bu ürünlerin nasıl elde edildiğini sorgulamalarını gerektirir. Özellikle bir çizim veya proje, profesyonel bir elden çıktığı bariz olduğunda, tacirin bu ürünü kimin hazırladığını ve kendisine nasıl ulaştığını araştırma sorumluluğu bulunmaktadır.
Örneğin, bir müşteri, başka bir firmaya ait teknik çizimleri yeni bir teklif için kullanmak amacıyla rakip bir firmaya sunduğunda, bu durumu fark eden işletmenin, çizimlerin orijinal kaynağını araştırma sorumluluğu vardır. Çizim üzerinde yer alan telif işaretleri veya gizlilik uyarıları, işletmenin, bu iş ürününü kullanmadan önce durumu sorgulaması gerektiğini gösterir. Bu durumda basiretli tacir ilkesi ihlal edilirse, haksız rekabet fiili işlenmiş olur.
İş Ürünlerinin Korunması ve Haksız Yararlanma Örnekleri
İş ürünleri, bir işletmenin ticari başarılarını etkileyen stratejik bilgi ve belgelerdir. Bu ürünler, işletmenin ticari sırlarını, tekliflerini, projelerini ve iş stratejilerini içerir. İş dünyasında rakip işletmeler arasında sıklıkla karşılaşılan durumlardan biri, müşterilerin bir firmadan aldığı iş ürünlerini, daha iyi bir teklif almak için başka bir firmaya sunmasıdır.
Örneğin, bir inşaat projesine ait teklif veya maliyet hesaplamaları, bir müşteri tarafından rakip bir firmaya gösterilerek, bu iş ürünleri üzerinden yeni bir pazarlık yapılabilir. Bu gibi durumlarda, iş ürününü değerlendiren ikinci firmanın, bu bilgilerin orijinal kaynağını sorgulaması gerekmektedir. Eğer işletme, bu iş ürününün yetkisiz olarak sağlandığını bilmesi gereken koşullarda bu ürünü kullanırsa, haksız rekabet suçu işlenmiş olur.
Haksız Rekabetin Hukuki Sonuçları
Haksız rekabet, hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalınmasına yol açabilir. TTK m.55/I, c-2 maddesi kapsamında işlenen haksız rekabet fiili sonucunda, zarar gören işletme tazminat talebinde bulunabilir. Ayrıca, mahkemeler, haksız rekabet eylemini durdurma kararı verebilir ve yetkisiz yararlanan kişiye çeşitli yaptırımlar uygulayabilir.
Bu tür durumlarda işletmenin ticari itibarı zedelenebilir ve maddi kayıplara uğrayabilir. Mahkemeler, zarar gören tarafın itibarının yeniden kazanılması ve zararlarının karşılanması amacıyla tazminat ödenmesine karar verebilir.
Sonuç
Haksız rekabet, ticaretin adil olmayan yöntemlerle yapılmasını önlemeyi amaçlayan bir hukuk düzenidir. TTK m.55/I, c-2 maddesi, üçüncü kişilere ait iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmayı haksız rekabetin bir şekli olarak düzenler. İş dünyasında rakip firmaların birbirlerinin iş ürünlerinden haksız bir şekilde faydalanmaları, ticaretin dürüstlük kurallarına aykırı olarak kabul edilir.
İşletmelerin, kendilerine sunulan iş ürünlerini değerlendirirken, bu ürünlerin nasıl elde edildiğini sorgulamaları ve basiretli tacir ilkesi doğrultusunda hareket etmeleri gerekir. Haksız rekabetin önlenmesi, ticaretin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde işlemesini sağlayarak işletmelerin uzun vadede başarılı olmalarına katkı sağlar.