Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında Kiralananın Kiraya Verenden Kaynaklı İhtiyaç Sebebiyle Tahliyesi – İzmir Kira Avukatı

Kira sözleşmeleri, taraflara uzun süreli hukuki ilişkiler yükler. Kiracı, kiralananı kullanma hakkına sahip olurken; kiraya veren ise kira bedeli alma hakkını elde eder. Ancak bu denge, her durumda değişmeden devam etmez. Özellikle konut ve çatılı işyeri kiralarında, kiraya verenin kendisi veya yakınları için doğan konut ya da işyeri ihtiyacı, kira sözleşmesinin sona erdirilmesine sebep olabilir.

Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesi, bu konuda kiraya verene önemli bir hak tanımaktadır. Buna göre, kiraya verenin kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişiler için konut veya işyeri ihtiyacının ortaya çıkması halinde, kira sözleşmesi ihtiyaç sebebiyle tahliye davası açılarak sonlandırılabilir.


İhtiyaç Nedeniyle Tahliye Kavramı

İhtiyaç nedeniyle tahliye, kiraya verenin gerçekten mevcut, samimi ve zorunlu bir ihtiyacına dayanarak kiralananı geri almak istemesidir. Bu ihtiyaç; geçici, keyfi veya kötü niyetli olamaz. Örneğin, sadece kira bedelini artırmak amacıyla ihtiyaç iddiasında bulunulması kanunen korunmaz.

Hakim, dava sürecinde kiraya verenin ileri sürdüğü ihtiyacın gerçekliğini, samimiyetini ve zorunluluğunu araştırır. Bu inceleme, hem kiracının barınma hakkı hem de kiraya verenin mülkiyet hakkı arasında hassas bir denge gözetilerek yapılır.


İhtiyaç Sebebiyle Tahliyenin Şartları

Kiraya verenin ihtiyaç sebebiyle tahliye talebinde bulunabilmesi için bir dizi hukuki şartın yerine getirilmiş olması gerekir:

1. Gerçek ve Samimi İhtiyaç

İhtiyacın varlığı, objektif ölçütlerle değerlendirilmeli ve gerçekten mevcut olmalıdır.

  • Kiraya verenin kendi oturacağı bir konuta ihtiyacı,
  • Çocuğuna konut sağlama gerekliliği,
  • Yaşlı anne-babasına konut sağlama zorunluluğu,
    gibi durumlar samimi ihtiyaç örnekleri arasında yer alır.

2. İhtiyacın Zorunlu Olması

İhtiyaç, lüks veya keyfi gerekçelerden kaynaklanmamalıdır. Örneğin; kiraya verenin daha geniş bir ev istemesi genellikle yeterli görülmezken, mevcut evin yetersizliği veya yaşam koşullarını karşılamaması halinde zorunlu ihtiyaç kabul edilebilir.

3. İhtiyacın Kiraya Veren veya Yakın Çevresi İçin Olması

Kanun, yalnızca kiraya verenin değil; eşi, çocukları, torunları (altsoy), anne-baba ve büyükanne-büyükbabası (üstsoy) ile birlikte bakmakla yükümlü olduğu kişiler için doğan ihtiyaçları da tahliye sebebi sayar.

4. Dava Açma Süresine Uyulması

Kiraya verenin tahliye davası açabilmesi için belirli süreler öngörülmüştür:

  • Belirli süreli kira sözleşmelerinde: Sürenin bitiminden itibaren bir ay içinde dava açılmalıdır.
  • Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde: Genel fesih dönemine ve bildirim sürelerine uyarak dava açılabilir.

Tahliye Davasının Özellikleri

İhtiyaç nedeniyle açılan tahliye davalarında hakim, tarafların sunduğu deliller doğrultusunda karar verir. Kiraya verenin ihtiyaç iddiasını; ikametgah durumu, ekonomik koşullar, aile bireylerinin ihtiyaçları ve yaşam standardı gibi unsurlar ışığında değerlendirir.

Ayrıca, dava sonunda tahliye kararı verilse bile kiraya veren kiralananı en az üç yıl boyunca başka bir kişiye kiraya veremez. Aksi halde kiracıya tazminat ödeme yükümlülüğü doğar. Bu düzenleme, kötü niyetli ihtiyaç iddialarının önüne geçmeyi amaçlamaktadır.


İzmir Kira Avukatı Desteği

Konut ve işyeri ihtiyacına dayalı tahliye davaları, teknik detayları ve ispat yükümlülükleri nedeniyle karmaşık süreçlerdir. Bu nedenle, hem kiraya verenler hem de kiracılar açısından İzmir kira avukatı desteği almak son derece önemlidir.

  • Kiraya verenler açısından: İhtiyacın mahkeme önünde doğru delillerle ispat edilmesi, dava süresinin kaçırılmaması ve sonraki süreçte doğabilecek hukuki risklerin önlenmesi gerekir.
  • Kiracılar açısından: İhtiyaç iddiasının samimi olmaması halinde savunma yapılması, hak kaybına yol açabilecek tahliyelerin önlenmesi mümkündür.

Deneyimli bir kira avukatı, her iki tarafın da süreci yasal haklarını koruyarak yürütmesini sağlar.


Sonuç

Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya verenin kendisi veya yakınları için doğan konut ya da işyeri ihtiyacı, kira sözleşmesinin sona erdirilmesi için haklı bir sebep oluşturur. Ancak bu davalarda ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olması şarttır.

Tahliye davaları, süreler ve ispat yükümlülükleri bakımından hassasiyet gerektirdiği için, İzmir kira avukatı ile çalışmak tarafların haklarını güvence altına alır. Böylece hem kiracının barınma hakkı hem de kiraya verenin mülkiyet hakkı arasındaki denge en adil şekilde korunur.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir